Divan edebiyatının 13. yüzyıl şairlerinden aynı zamanda edebiyatımızda din dışı konularda eserler kaleme alan ilk kişi olan Hoca Dehhani'yi anlatacağım bu yazıda sizlere onun kısaca hayatını (çünkü hayatı hakkında pek fazla bilgi ne yazıkki mevcut değil) ve gazellerinden seçme örnekleri açıklamalı bir şekilde sunacağım.
HOCA DEHHANİ HAYATI
Yaşamı konusunda yeterli bilgi yoktur. Elde bulunan birkaç şiirinden XIII. yüzyılda yaşadığı, çağının şiir geleneği dışına çıkarak, din konularını işlemediği, gönlünün uyarınca şiirler yazdığıdır. Elde bulunan şiirlerinin incelemesinden anlaşıldığına göre, Hoca Dehhani, Türk şiirinde, özellikle "gazel" türünde din-dışı (ladini) kalan ilk ozan olarak bilinir.
Dili açıktır, okuyucu sıkacak deyimler, güç anlaşılır kavramlar pek yoktur. Çok az olan şiirleri, XIII. yüzyıl Türkçesi'nin yapısı, niteliği bakımından, araştırıcılar için, önemli bir kaynak sayılmaktadır. Bilim alemine Mehmet Fuat Köprülü tarafından "Anadolu'da Türk şiirinin ilk büyük üstadı" olarak takdim edilmiştir. Daha sonra Mecdut Mansuroğlu da şairin 17 gazelini yayınlamıştır. Dehhani'nin Farsça bir Selçuklu Şehnamesi yazdığı rivayet edilse de eser henüz ele geçmediğinden bu doğrulanamamıştır.
HOCA DEHHANİ'DEN GAZEL ÖRNEKLERİ
I
1. Acap bu derdümün dermânı yok mı 5. Gözi hancerlerin boynuma çaldı
Ya bu sabr itmegün oranı yok mu Acab ol zalimün im'ânı yok mı 2. Yanarım mumlayın baştan ayağa 6. Su gibi kanumı topraga kardun
Nedür bu yanmagun pâyânı yok mı Ne sanursın garibün kanı yok mı
3. Güler düşmen benüm agladuguma 7. Cemâl-i hüsnüne mağrur olursun
Acab şol kâfirün imânı yok mı Kemâl-i hüsnünün noksânı yok mı
4. Delübdür cigerümi gamzen okı 8. Begüm Dehhâni'ye ölmezdin öndin
Ara yürekde gör peykânı yok mı Tapuga irmege imkânı yok mı
Ölçü:
Güler düşmen / benim ağla / duğuma
mefâ'ilün mafâ'ilün fe'ulün
Dil Özellikleri, Açıklamalar:
Acab: Acaba, yoksa
Derdümün: Derdimin,çektiğim acının, başıma gelenin
Dermân: Acıyı, ağrıyı, üzüntüyü giderici nesne
Sabr itmeğüm: Sabretmenin, katlanmanın, dayanmanın
Oranı yok mı: Belli bir ölçüsü,sınırı yok mu ?
Yanaram mumlayın: Mum gibi yanarım.
Yanmagun pâyânı: Yanmanın sonu
Pâyân: son,bitim, bitiş
Acab şol: acaba şu.
Delübdür: deliyor, delmektedir.
Ara yürekde gör: yürekte arayıp bak, arayarak gör,
Peykân: okun ucundaki sivri demir, temren.
Gözi hancerlerin: gözü hançerlerini, ya da gözünün hançerlerini.
İm'an: belli bir yerde durma, ince eleyip sık dokuma, kendi kendine durma, aşırılığa kaçma. Bu dizede "bir yerde durma" anlamı daha uygun görünüyor. Acaba o acımasız aşırılığına bir yerde dur demez mi, bir yerde durmayı bilmez mi" bg.
Toprağa kardun: toprağa karıştırdın.
Cemâl-i hüsn: güzelliğin yüzde görünmesi, yüzde yansıması, güzelliğin yüze vuruşu, yüz güzelliği.
Mağrur olursun: büyüklenirsin. "Yüzünün güzelliği ile büyüklenir , övünürsün".
Kemâl-i hüsn: güzelliğin olgunluk aşaması.
Ölmezdin öndin: ölmeden önce.
Tapuga irmege: katına gelmeye, karşına çıkmaya, sana kavuşmaya.
II
1. Bir kadehle bizni sâki gamdan âzad eyledi 4. Odile korkutma va'iz bizni kim lâ'l-i nigâr
Şâd olsun gönli anun gönlümi şâd eyledi Cânumuz bizüm oda yanmağa mu'tâd eyledi
2. Bendesiydi bunca yıllar kaddine serv-i revân 5. Aldayub aldı Dehâni yok bahâya cânumi
Toğrılukla kulluk itdüğüçün âzâd eyledi Sorana bir buseye aldum diyü ad eyledi
3. Hüsrev-i hûbân iden sen dilber-i şirin-lebi 6. İsterisen milk-i hüsn âbâd ola dâd eyle kim
Bsütûn-ı ışk içinde beni Ferhâd eyledi Pâtişehler dâdile milkini âbâd eyledi
Ölçü:
Bir kadehle / bizni sâkin / gamdan âzâd / eyledi
fâilâtün fâilâtün fâilâtün fâilün
Dil Özellikleri, Açıklamalar:
Bizni: Bizi
Gamden âzâd eyledi: üzüntüden kurtardı.
Şâd olsun: Sevinçli olsun, kıvansın, sevinsin
Kaddine: Boyuna. Kad: Boy pos
Serv-i Revân: Yürüyen selvi, salınarak yürüyen selvi
Divan şiirinin en yaygın kavramlarından biri olan bu sözcüğün Anadolu'da XIII. yy'da kullanılmaya başlandığı anlaşılıyor. Serv-i revân deyimiyle güzelin boyunun, sevgilinin boyunun anlatılmak istendiğini bundan sonra ki yüzyıllar boyunca göreceğiz
Dilber-i şirin-leb: tatlı dudaklı güzel.
Şirin: Tatlı, yenilip içilmesi kolay olan, sindirimi kolay.
Bisütun: İran söylencelerinde bir dağın adı. (Ferhat sevgilisi Şirin'e kavuşmak için bu dağı delmiş, oradan süt akıtmış.)
Dâd: Doğruluk.
Abâd: Bayındır.
Milk-i hüsn: Güzellik ülkesi
Kaynak: İsmet Zeki Eyüpoğlu - Divan Şiiri I
Yorum Gönder